Sarkma / Akma
Arakat Yapışma Zayıflığı
Benard Hücreleri
Sprey Tozu
Boyada Yabancı Tanecik
Pusluluk
Donuklaşma
Kabarma ve Kırışma
Kenarda Boya Yığılması ve Çerçeve Etkisi
Krater
İpek Görüntüsü
Pinhol ve Gaz Hapsi
Portakal Kabuğu
Sürtme Ovalama ile Renk Değişmesi
Sütlenme
Silme İzi, Telgraf
Su Lekelenmesi
Taşma
Tepeler ve Çukurlar
Yüzeyden Kaçma ve Islatamama
Yüzme
Sarkma / Akma
Arakat Yapışma Zayıflığı
Benard Hücreleri
Sprey Tozu
Boyada Yabancı Tanecik
Pusluluk
Donuklaşma
Donuklaşma, boya yüzeyinde birikerek görünümü bozan, saydam olmayan yağ veya mumsu (waxlike) malzemenin, parlaklığı düşürerek ya da gölgeli veya homojen olmayan bir görüntüye yol açarak oluşturduğu görüntüdür.
Bu sorunu laboratuvarda yaratmak genellikle zordur; ancak, boya uygulanmış yüzeylerin depolanması sırasında, bunların sahada kullanılmaları sırasında, ya da dış dayanım testlerinde sorun gelişir. Sorunu laboratuvarda yaratmak için sıcaklık, nem, ve soğutma içeren çevrim testlerine ihtiyaç duyulur. Neden, bir yağın, bir plastikleştiricinin veya çapraz bağlanmaya uğramamış bir boya girdisinin yüzeye göç etmesi olabilir. Bu sorun için uygun önlem genellikle göç eden maddenin boyadan çıkarılmasını gerektirir. Sorunun çözümünün en güç yanı yüzeye çıkan malzemeyi tanımlamak ve bunun boya formülü içindeki kaynağını belirlemektir. Donuklaşmanın en sık karşılaşılan kaynakları, fonksiyonel olmayan düşük moleküllü reçine girdileri, çözünürlüğü çok az olan plastikleştiriciler, veya diğer katkılar, mumlar (wax) ve kaydırıcılardır. İyi bir analiz laboratuvarı donukluk yapan birikintinin tanımlanmasında değerli bir imkandır.
Kabarma ve Kırışma
Kenarda Boya Yığılması ve Çerçeve Etkisi
Krater
İpek Görüntüsü
Pinhol ve Gaz Hapsi
Portakal Kabuğu
Sürtme Ovalama ile Renk Değişmesi
Sütlenme
Sütlenme, boya yüksek bağıl nem koşullarında uygulandığında oluşan, boya yüzeyinin beyazlaşması kusurudur. En çok, boyanın püskürtülmesi durumunda gözlemlenir. Uygulama sırasında, çözgenlerin boya içinden buharlaşması, filmin sıcaklığının, nemli havanın çiğlenme noktasının altına düşmesine yol açar.
Filmin içinde ya da yüzeyinde oluşan su yoğunlaşması, reçine ve pigmentin çökelmesine veya film içinde mikro boşlukların ortaya çıkmasına neden olur. Etkilenen bölgeler beyaz veya rengi kaçmış, parlaklığı düşük lekeler biçiminde görünür. Yüzey görünümünü düzeltmek için, genellikle orijinal boya katını yüzeyden uzaklaştırarak yapılacak bir yeniden boyama gereklidir. Sütlenme, bağıl nem düşürülerek ve/veya çözgen buharlaşma hızı azaltılarak önlenebilir. Yüksek “gizli buharlaşma ısısı”na sahip hızlı çözgenler formülden çıkarılmalıdır. Sütlenme, özellikle buharlaşmayla kuruyan boyalarda (lacquers) kritiktir, ancak fırın boyalarda da oluşabilir. Çözgen buharlaşmasıyla kuruyan boyalarda, uygun çözgen dengesinin, maliyetinin, viskozitenin ve çözgen karışımının buharlaşma hızının ayarlanması için çözgen karışımının bilgisayar destekli formülasyonu genellikle gereklidir.
Silme İzi, Telgraf
Su Lekelenmesi
Taşma
Taşma, yaş boya filminin renginin, uygulamanın ardından değişmesi biçiminde algılanır. Boyadaki bir ya da birkaç pigmentin yüzeye göçü ile oluşur. Pigmentlerin bu biçimde ayrışması farklı yoğunluklara sahip oluşları nedeniyle farklı çökme hızlarına sahip olmalarından ve pigmentlerden birinin tanecik ya da topak boyutunun farklı oluşundan kaynaklanır. Renk değişiminin üniform olması nedeniyle, özellikle laboratuvarda uygulanan test panellerinde, taşmanın gözlenmesi her zaman kolay değildir. Ancak, renk değişiklikleri daha sonra uygulama hatlarında dikkat çekici boyuta erişebilir; dolayısıyla, taşma testlerinin yapılması yararlıdır. En yaygın yöntem yaş boya filmini tahrip etmektir. Eğer taşma söz konusu ise, ortaya çıkan yeni yüzeyin rengi, filmin tahrip edilmemiş kısımlarındaki renkten farklı olacaktır. Bu testin bir türü, sürtme (Rub-up) kısmında belirtilen klasikleşmiş sürtme testidir.
Taşma eğilimi aşağıdaki koşulların varlığında artar: Kalın filmler, düşük viskozite, buharlaşma hızı az olan çözücüler, yavaş kuruyan (veya sertleşen ) reçineler, düşük “pigment / bağlayıcı” oranları ve filmin daha uzun süreyle sıvı halde kalmasına ve pigmentlerin daha fazla çökmesine yol açan her türlü etken. Önlem olarak kalınlaştırıcıların, daha hızlı çözücülerin ve daha reaktif reçinelerin kullanılması hızla yüksek viskozite gelişmesini sağlamaktadır. Bir arada kullanılan pigmentlerin yoğunluklarının, orijinal parça büyüklüklerinin ve benzer ezme inceliğine sahip olacak şekilde disperse edilmiş olması da taşmanın önlenmesinde yardımcı olur.
Taşma kusuru, rengin film derinliği boyunca değişmesine yol açtığından, üretim hatlarında veya satış sonrasında yapılacak yama-tamir operasyonlarını oldukça zorlaştırabilirler. Uygulamanın yaşlığı-kuruluğuna bağlı olarak kusurun farklı şiddette gerçekleşmesi, parçalar arasında algısı zor olan fakat homojen yüzeye yama yapılması durumunda kolayca algılanabilecek renk farklılıklarına yol açabilir.
Tepeler ve Çukurlar
Tepeler ve çukurlar, boyalı yüzeylerde yüzeyin ilk yayılmasının ardından sertleşme (kürlenme) süreci boyunca oluşan istenmeyen akımların boyalı yüzeyde oluşturduğu yüksek ve alçak noktalardır. Bu kusur genellikle portakallanmaya benzer. Ancak, daha kaba görünümlüdür.
Tepeler ve çukurlar, kürlenme sırasında ortaya çıkarlar. Sonuç düzensiz, engebeli bir yüzey görünümü, düşük görüntü netliği (imaj netliği) ve çukurlardaki küçük noktalardır. Çözüm, boya formülüne yüzey aktif malzeme girişleri ve kalınlaştırıcı katkıların, karıştırıcıların, vb. miktarını artırarak yüzey gerilim gradyanlarını azaltmak veya yok etmektir. Silikon ile kalınlaştırıcının birlikte olması gibi ikili bir yaklaşım kullanılması genellikle çok etkilidir. Özellikle fırın kurumalı sistemlerde silikon kullanımı dikkatle yapılmalıdır (Bkz.Arakat Yapışma Zayıflığı)